Kategoriler
CEZA HUKUKU

GÖREVLİ OLMAYAN HAKİM VEYA MAHKEMENİN İŞLEMLERİ/YARGITAY CEZA GENEL KURULUNUN 14.03.2019 TARİHLİ VE 465-209 SAYILI KARARI

Sanığın eyleminin TCK’nın 134/1-2. cümlesi kapsamındaki özel hayatın gizliliğini ihlal ve/veya TCK’nın 132/3-1. cümlesi kapsamındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarını oluşturup oluşturmayacağının tartışılıp değerlendirilmesinin gerekmesi, bu suçlara ilişkin davalara bakma görevinin ise eylem tarihi gözetildiğinde o tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 5235 sayılı Kanun’un 11. maddesi uyarınca asliye ceza mahkemesine ait olması, 5271 sayılı CMK’nın 7. maddesi uyarınca da yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemlerin hükümsüz olması karşısında sulh ceza mahkemesince 5271 sayılı CMK’nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla hüküm kurulması isabetsiz olduğundan 1412 sayılı CMUK’un 308. maddesi gereğince mutlak kanuna aykırılık oluşturan söz konusu hâlden dolayı Özel Dairece hükmün bozulmasıyla yetinilmesi gerektiği, CMK’nın 7. maddesi uyarınca görevli olmayan sulh ceza mahkemesince yapılan işlemlerin hükümsüz olması nedeniyle bozmadan sonra görevli asliye ceza mahkemesince yenilenmesi mümkün işlemlerin yeniden yapılması diğer bir deyişle yeniden yargılama yapılması ve eylemin hangi suçu ve/veya suçları oluşturup oluşturmadığının tartışılıp değerlendirilmesi zorunluluğu bulunduğundan 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi uyarınca “Yapılan yargılama sonunda yüklenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu anlaşıldığından, sanığın CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine” denilerek davanın esasına hükmedilmek suretiyle düzeltilerek onama kararı verilemeyeceği kabul edilmelidir.