Kategoriler
CEZA HUKUKU

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ Jalloh / Almanya [BD], 54810 / 00, 11 Temmuz 2006

Mevcut davada ihtilaflı tedbirin öngörülmesinden ve uygulanmasından önce, hakkında tedbir alınan sokak satıcısının, uyuşturucuyu ağzında sakladığı ve bu nedenle, geniş çaplı bir uyuşturucu satışı yapamadığı anlaşılmıştır… AİHM, soruşturmacıların satışa sunulan uyuşturucunun tam miktarını ve kalitesini belirlemesinin hayati önem taşıdığını kabul etmektedir. Ancak, zorunlu olarak kusturucu verilmesinin, mevcut davada delil elde etmek için kaçınılmaz olduğu hususunda ikna olmamıştır. kovuşturma makamları, uyuşturucunun sistemden doğal olarak geçmesini bekleyebilirlerdi. Bu bağlamda, Avrupa Konseyi’ne üye diğer Devletler’in bu yöntemi, uyuşturucu suçlarını soruşturmak üzere kullanmaları önemlidir… Davanın tüm koşullarını göz önüne alan AİHM, ihtilaflı tedbirin 3. madde kapsamına dahil olması için gereken minimum ciddiyet seviyesinde olduğu sonucuna varmıştır. Yetkili makamlar, başvuranı isteği dışında fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne müdahaleye maruz bırakmıştır. Terapi amacıyla değil, daha az zoraki yöntemlerle elde edebilecekleri delilleri elde etmek için başvuranı kusmaya zorlamışlardır. İhtilaflı tedbirin uygulanma şekli, başvuranda kendisini küçük düşmüş ve aşağılanmış hissetmesine neden olacak korku, endişe ve aşağılanma duygularına yol açmış olabilir. Ayrıca, en azından önceden uygun bir anamnezi elde edilmemesi nedeniyle, izlenen prosedür başvuranın sağlığı için risk teşkil etmiştir. Kasıtlı olmamasına rağmen, tedbir başvurana fiziksel ve ruhsal sıkıntı getirecek şekilde alınmıştır. Bu nedenle, 3. maddeye aykırı olarak insanlık dışı ve alçaltıcı bir muameleye maruz bırakılmıştır.