Kategoriler
CEZA HUKUKU

2559 SAYILI POLİS VAZİFE VE SALAHİYET KANUNU/YARGITAY CEZA GENEL KURULUNUN 17.10.2019 TARİHLİ VE 1045-609 SAYILI KARARI

Uyuşturucu madde ile yakalanan inceleme dışı sanığın, TCK’nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmek amacı ile söz konusu eroini aldığı kişileri yakalatabileceğini söyleyip, bu amaçla sanıklar ile bağlantı kurarak olay yerine gelmelerini sağlamak suretiyle sanıkları yakalattığı anlaşıldığından, kolluk görevlilerinin, sanıkları suça azmettirdiklerinden veya teşvik ettiklerinden, diğer bir anlatımla sanıklarda önceden bulunmayan suç işleme kastını oluşturduklarından söz edilemeyeceği, dolayısı ile kolluk görevlilerinin “kışkırtıcı ajan” olarak değerlendirilemeyeceği, kolluk görevlilerinin genel yetkileri ile görevleri kapsamında, suçu önlemek, suç ve failini belirlemek amacıyla işlemlerini hukuka uygun olarak gerçekleştirdikleri, istihbarat bilgisi hakkında olay yerinde araştırma yapan kolluk görevlilerinin, işlenmekte olan bir suçla diğer bir anlatımla “suçüstü” hâli ile karşılaşması nedeniyle, CMK’nın 90/4. maddesi ile PVSK’nın 13/1-A ve Ek 6. maddelerinin verdiği yetkiye dayanarak, suç delillerinin kaybolmaması için derhâl gerekli tedbirleri alıp uyuşturucu maddeleri muhafaza altına aldıktan sonra, uyguladıkları tedbirler ile somut olay hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verdikleri ve müteakiben emirleri doğrultusunda soruşturma işlemlerinin sürdürüldüğü, yine PVSK’nın Ek 6. maddesini açıklayıcı nitelikte olan Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 8. maddesinin (f) bendindeki düzenlemeye göre de; suçüstü hâlinde arama emri ya da karar alınmasına gerek bulunmadığı, dolayısıyla suçun delili ve konusunu oluşturan uyuşturucu maddelerin ele geçirilip muhafaza altına alınmasının hukuka uygun olduğu ve hukuka aykırı bir delilden söz edilemeyeceği anlaşıldığından, Özel Daire bozma kararında isabet bulunmamaktadır.